Sayfa 16 - DİRİLİŞ

 
DİRİLİŞ

 
Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın adıyla;

 
1. Kararmaya yüz tuttuğunda, gündüzü bir örtü gibi örten geceye and olsun ki, ALLAH, onlara asla zulmetmedi.

 
2. Ancak onlar, kendi elleriyle yapıp ettiklerinin cezasını çekti.

 
3. Bununla birlikte onları bir de Cehennem azabı beklemektedir.

 
4. Şüphesiz ki Cehennem azabı, Dünya’da olandan çok daha çetin ve süreklidir.

 
5. Şüphesiz Biz helak ettiğimiz kavimler arasında size nice ibretler verdik. İnanmadıkları takdir de akıbetlerini de detaylı olarak açıkladık. Yoksa ALLAH’ın, onları kendilerine boşuna mı anlattığını sanmaktadırlar? Hayır, onlar pek az düşünüp öğüt alırlar.

 
6. ALLAH sizlere ayetlerini apaçık gösterdiği halde, Rabbinin ayetlerine iman etmeyenden ve kendisine gelen gerçeği yalan sayandan daha zalim kimdir?

 
7. Bunlar da tıpkı onlar gibi kendi elleri ile yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.

 
8. Halbuki onlar iman’a çağırılıyorlardı. İyi bil ki, Rabbinin sünneti gerçekleşecektir.

 
9. İman etmiyorlarsa o halde Rabbin, onların başına büyük bir gün getirecektir ve ahiretten bir pay vermek istememektedir.

 
10. ALLAH’ın Resul'üne eziyet edenlere can yakıcı azabı müjdele, onların özürleri de asla kabul edilmeyecektir. Alçaltıcı ve küçük düşürücü azabın kimin başına ineceğini bileceklerdir.

 
11. Dünya ve bir o kadarı ile birlikte tamamı, tanıyıp sevdikleri kişiler ile dolsaydı bile Cehennem’den çıkmak için fidye olarak vereceklerdir. Onlardan asla kabul edilmeyecektir.

 
12. ALLAH’ın Resul'üne iyilik yapan ve yardımcı olana, Rableri katında bir ecir ve rahmet vardır.

 
13. Şüphesiz ALLAH, gizleneni de açığa vurulanı da çok iyi bilir. ALLAH, her şeyden çok iyi haberi olandır.

 
14. İyilik ile gelene daha fazlası vardır, kötülük ile gelen de ancak kendi yapıp ettiği günahları sebebi ile cezalandırılır.

 
15. Belanın bir kısmını gösterdiğimizde, aralarından bir kısmı dini yalnız ALLAH’a has kılarak O’na yalvardılar. Ancak ALLAH, kendilerini kurtarıp karaya çıkarınca, çoğu “Bu ancak bizim sayemizdedir, bu kendi ellerimizle yaptığımız bir şeydir” diye büyüklük tasladılar.

 
16. Doğrusu Biz onları şükredenlerden olarak bulmadık, oysaki o bela zamanında ALLAH’a yalvarıyorlar ve secdeye çağıran bir çağrı ile O’ndan yardım istiyorlardı.

 
17. Şüphesiz bela kendilerinden kaldırılınca, ALLAH’a şükrederek O’nun adını yüceltmeleri gerekirdi.

 
18. Yerlerin de göklerin de mutlak hakimi ve hükümdarı olan ALLAH gerçekten çok yücedir!

 
19. Durumunu düzeltip tevbe edenlere karşı da, ALLAH çok bağışlayıcı ve tevbeleri çokça kabul eden bir Rab’dir.

 
20. Övgü yalnız O’na olmalıdır. Eğer ALLAH, o çetin günde hainlerin kalplerine korku salıp, sizin de kalplerinizi birleştirmeseydi gerçekten o halde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

 
21. Kalplerinizi birleştirmeye kadir olan ALLAH, gerçekten övülmeye layık olandır.

 
22. Adem ve Havva’yı yaratan ALLAH, yaratmayı devam ettirendir. Yoksa O, ilk yaratmada bir noksanlık mı göstermiştir. O, her türlü yaratmayı çok iyi bilir. O, tek yaratıcıdır.

 
23. Şüphesiz O, sizleri çifter çifter Dünya’ya yerleştiren, tanışmanız ve ilişkiler kurmanız için farklı insanlar ve kavimler haline getirendir.

 
24. ALLAH, dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Ancak tanışıp ilişkiler kurmanız ve sizleri birbirinizle deneyip sınamak için böyle yaptı. O, yeryüzünde hanginizin daha iyi davranacağını görmeyi diledi. O, sizleri farklı kabileler haline getirdi. Sana ilk kabilelerin akıbetlerini soruyorlar. ALLAH, kendisine ortak koşmayanı ve iyi olanı ile kötü olanı birbirinden ayıracaktır. O, iyi davrananları ve iyilik yapanları çok iyi bilen, çok iyi görüp gözetendir. ALLAH, iyilik yapanları sever.

 
25. Adem ve Havva’yı yaratan ALLAH, benzerlerini yaratmaya ve yaratmaya devam etmeye kadir değil midir? Kuşkusuz O’na hiçbir şey zor değildir. O, sizleri en güzel biçimde yaratmıştır. ALLAH geniş ilim sahibidir, O, böylece ayetlerini sağlamlaştırır.

 
26. O, sizleri, siz daha anılır bir şey değilken, anılır bir hale getiren, sizleri şekillendiren ve sonra da bir bebek haline getirip rahimlerden çıkarandır. Bu, O’nun ilmidir. O, her şeyi çok iyi bilir.

 
27. Şüphesiz ALLAH her şeye kadir’dir, ancak sizin uydurduğunuz batıl yollar ile değil. O’nun ilmi gerçektir ve gözle görülebilir, kanıtlanabilirdir.

 
28. ALLAH, her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Fizik kanunları da bunun delillerindendir.

 
29. ALLAH, sistemi yaratan ve sonra da yarattığı kanunlara göre yarattığı sistemi buyruğu altına alandır. Bir kasırganın oluşum süreci de bunun delillerindendir.

 
30. ALLAH, “Ol” der ve kasırga da oluşum sürecine girer ve şartlar elverişli hale gelince kasırga oluverir. Sonra O, onu dilediği yöne doğru yönlendirir. Dilediği yön de önceden tayin edilmiştir. Bu, ALLAH’ın sanatıdır ve O gerçekten çok sabırlı olandır.

 
31. Her şeyin kontrolü, tek bir İlah olan ALLAH’ındır.

 
32. ALLAH, rüzgarı yaratandır. O, kuru bir beldeye yağmur yüklü bulutları sürükleyip oraya su indiren ve filizlendirip yeşillendirendir.

 
33. Ölü toprağı tekrar diriltir. Bu, güzel bir işaret ve ibret alınası bir örnektir.

 
34. ALLAH’ın sistemi ne güzeldir. Her biri, görevini noksansız olarak yerine getirir.

 
35. Hepsi, tek ALLAH’a boyun eğmiştir.

 
36. Üzerinde yaşadığınız Dünya da canlıdır, kalbi merkezinde yaratılmıştır. Rabbin, onu yaratmış ve buyruğunu bildirmiştir. Aynı yörüngede yüzmeye devam etmektedir, ALLAH tersini dilemedikçe, yüzmeye devam edecektir.

 
37. O’na ortak koştuklarınızın, dünyanın aynı yörüngede yüzmesi buyruğun da, bir ortaklığı var mıdır? O, güneşi doğudan getirendir, bir ortağı bulunmayan ALLAH’tır.

 
38. Yıldızlara can vermiştir, onları gazlar ile beslemektedir.

 
39. Buyruğunu bildirmiştir ve her biri yalnız O’nun buyruğunu yerine getirir.

 
40. Ortak koştuklarınızdan, O’nun buyruğunu değiştirebilecek olan var mıdır? And olsun ki O, ortağı bulunmayan tek bir İlah’tır.

 
41. ALLAH, hortum olmasını emredince önce oluşması için elverişli zemin hazırlanır. Her şey yerine getirilip şartlar elverişli hale gelince, O’nun buyruğu hak ile yerine getirilir. O, çok sabırlı olandır. Buyruğu yalnız gerçek ile yerine getirilir.

 
42. Hortumu dilediği yöne doğru yönlendirir, yönü çok önceden tayin edilmiştir. Önüne çıkan her şeyi kökünden söküp, koparıverir. O, bir sis gönderir ve insan görüyorken göremez hale gelir.

 
43. ALLAH bir yere yangın göndermek isterse, o bölgede önce bir kuraklık oluverir. Bölge kuruyup şartlar elverişli hale gelince, bir yıldırım gönderir ve büyük bir bölgeyi küle çevirir. Ağaçlara bir hastalık gönderir ve hepsi kuru birer çıra haline gelir.

 
44. ALLAH, yeni bir virüs yaratır ve insanları hastalıklar ile kırıp geçirir.

 
45. ALLAH, bir yere sel emrettiği zaman bulutlar yüklerini toplamaya başlar. Bulutlar iyice dolup belirli bir ölçüye geldiğinde, emir verilen yere doğru sevk edilir.

 
46. O bölgenin üzerine gelince denir ki; “Ey Gök! Suyunu bırak ve Ey Yer! Sende suyunu çıkart!”.

 
47. İşte o zaman yerlere de göklere de taşıdıkları yük ağır gelir ve onlar yüklerini bardaktan boşalırcasına bırakıverir.

 
48. Boyu dağlara ulaşan bir su gönderilir ve onlar orada daha önce hiç yaşamamış hale gelir.

 
49. İşte ALLAH bunlara kadir'dir. Peki O’na ortak koştuklarınızdan hangisi sizi kurtarabilir? O’na karşı edindiğiniz ilahlarınız çağrınızı duyup size yardım edemez. Ancak ALLAH duyup yardım edebilir. Azap gelince sadece tek ALLAH’tan yardım isterdiniz o halde neden azap’tan önce sadece tek ALLAH’a ibadet etmiyorsunuz? Size ne oluyor? Nasıl döndürülüyorsunuz!

 
50. ALLAH’a karşı yalan uyduran ya da kendisine gelen gerçeği yalan sayandan daha zalim kimdir? Sakınmaz mısınız?

 
51. Daha önce bilmiyor olsaydınız, sürünen bir tırtılın, uçan, zarif bir kelebeğe dönüşeceğine inanır mıydınız? Ölümden sonra yeniden diriltilmede tıpkı böyledir. Kuşkusuz bunda akıl sahipleri için düşünecek güzel bir ibret vardır. Bu, yeniden diriltilmeye örnek alınası güzel bir derstir.

 
52. Tırtılı kelebeğe dönüştüren ALLAH’ın şanı, gerçekten çok yücedir!

 
53. Tırtılı kelebeğe dönüştüren ALLAH, sizleri de yeni bir yaratılışla yaratmaya hakkıyla kadir'dir.

 
54. Şüphesiz ki insan, halden başka bir hale geçecektir. Bu, ALLAH’a göre hiç zor değildir. O, şüphesiz bunu daha önce de yapmıştır. O, ölmeyen ve hep diri olandır, toprağın sizlerden neler eksilttiğini çok iyi bilir.

 
55. Şüphesiz yerlerin ve göklerin yaratılması, insan’ın yaratılmasından çok daha büyük bir olaydır. O, ucu görünmeyen kainatı yaratandır.

 
56. And olsun ki sizi diriltmek, ALLAH’a göre hiç zor değildir. O, sizleri yaratıp birbirinize çekici kılan ve yaratmayı devam ettirendir. Üstelik O’na hiçbir yorgunluk da dokunmaz.

 
57. O, bitkilere ve yeryüzünde yaşayan diğer canlılara emretti ve onlar da yeryüzün de çoğalıverdi. Sizleri meyveler ve sebzeler ile hayvanların etlerinden rızıklandırdı, temiz bir su içirdi. O, sizlere tatları farklı ve güzel olan nimetlerinden tattırdı, ikram etti. Üstelik bunları yaparken de Kendisine ne bir yorgunluk nede bir uyuklama dokunmadı.

 
58. ALLAH, hepsine boyun eğdirdi. Doğrusu alemlerin Rabbine ne bir yorgunluk dokunur nede bir uyuklama, kuşkusuz O’nun iradesi her şeyi kuşatmıştır.

 
59. ALLAH, gökyüzünde çeşitli yıldızları birbirleriyle çarpıştırandır.

 
60. ALLAH, emir verir ve galaksiler birbirlerine doğru yönlendirilir. Sonunda onlar karşı karşıya gelince çarpıştırılıp yeni yıldızlar ve yeni gezegenler var edilir. O, yarattığı maddeleri karıştırıp yeni maddeler var edendir. Bütün bunlar, ALLAH’a hiç zor değildir. O, gerçekten çok sabırlıdır.

 
61. İkram sahibi olan ALLAH, onların ortak koştuklarından münezzehtir. Kuşkusuz kurtuluşa erenler, inananlar ve ortak koşmaktan sakınanlardır.

 
62. ALLAH, sizleri gece dinlendirip uyutan ve sabah tekrar uyandırandır.

 
63. Uyurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan uyanırsınız, işte ölümden sonra yeniden diriltilme de tıpkı böyledir.

 
64. Milyarlarca yıl geçse bile, yeniden diriltildiğiniz de siz ancak çok kısa bir süre kaldığınızı sanırsınız.